• (bkz: sol kemalizm)
  • (bkz: oksimoron)
  • bir ekonomik sistemin, doktrinin, inancın önüne, içine sonuna isim sıfat vb koyulmuşsa, esastan uzaklaşılmış veya amaca esası hizmet ettirmek, prestijinden yararlanmak üzere kullanılacak, kullanılıyor demektir.
    *
    "sosyalizm"in bu türevini de, kapitalizmin 1929 krizinden sonra, izmir iktisat kongresi'nde seçilen liberal düzenden bekleneni de bulamamış türkiye ve aydınlanmacı cumhuriyetciler (kadro dergisi, kadrocular vb), bu yeni dönemde yükselişe geçecek devletçiliği kemalizm diye formüle ettiler. otoriterlik de sistemin mayasında mündemiçti, stalin'in önderliğindeki "sosyalizm"in kalesi sovyetler birliğindeki uygulamalara pek çok yünüyle benzeşen, mustafa kemal adına düzülmüş bu ucube bazılarınca başkasını bilemediklerinden "saf"ca, bazılarınca iktidarını sürdürmek amacıyla ve sahtekarca, yıllarca çoğu kere yalın kemalizm bazen de bu adla servis edildi; (yön dergisi, doğan avcıoğlu vb) savunuldu.
    hala, olabilir mi(!?) diyenler de gördük, ilhan selçuk'un ölümü vesilesiyle.
  • bu ülkeye sosyalizm gelecekse onu da kemalistler getirir diyesim geldi sabah sabah.

    şekil olarak garip duruyor. kemalizmin sol olmadığını daha bazı çevrelere yeni yeni kabul ettirmişken, bir de sosyalist kemalizm ya da kemalist sosyalizm.
  • atatürk'ün kemalizm devlet sosyalizmidir sözü üzerine ortaya çıkmış olan bir ideoloji.
  • sosyalizm ve kemalizmin bağdaşmayacağını, kemalizmin bir kapitalist iktidar kurduğunu ve onun tepeden inmeci bir temsilcisi olduğunu komünistler yaklaşık 35-40 yıl önce karara bağladılar. bugün varolan yeniden harmanlama girişimleri, baştan kaybetmiş ve ölü doğmuş projelerdir, değersiz ve önemsiz görülebilirler. geçiniz.

    bu tartışma hiç yapılmamışçasına, konuyu da tkp'ye çekmeye özen göstererek atıp tutan zevat da sosyalistlerin bu tartışmayı 1980'li yılların başında bitirdiğini, öncüllerinin teorilerinin iflasını açıklayalı bir 30 yıl geçtiğini bildiğinden eminim. kendi mahlasımın polocan olduğundan emin olduğum kadar.

    asıl mesele şudur canlar, burada atıp tutanların derdi, sosyalizmin laiklik ve aydınlanmacılık ile ilişkisini zedelemek. bunların daha çaplıları, akademide bu kavramları modernizm gibi sınıfsal referanslarından yalıtılmış başka bir kavrama monte ederek mahkum etmeye çalışıyor. aydınlanma ve laiklik sabit bir kavram olarak gösterilmeye, sınıfsal ilişkilerin üstüne taşınmaya çabalanıyor. böylelikle solun bu kavramlara dair bir iddiasının olmasının önüne geçilmek isteniyor. sol ise bu kavramlara sahip oldukları anlamlarıyla değil, kendi tanımıyla alan tanıyor.

    işte ekşisözlük şubesinde, akademideki idollerindeki çap olmayınca böyle basite kaçıyorlar. kemalizm = dersim katliamı kemalizm = laiklik, katliam = barbarlık o halde laiklik = barbarlık gibi muhteşem bir tümevarım anlayışları var.

    edit: (bkz: türkiye üzerine tezler)
  • uygulansa güzel olabilir aslında
  • zafer gözet'in 21 eylül 2001 tarihli post express dergisi'ne verdiği röportajdan alıntıdır:

    "türkiye solunda özellikle genç kesim, emperyalizm tarafından yürütülen psikolojik savaşı hala anlamış değil. ortaya konması gereken şu: komünistler yurtseverdir. bunun aksini kimse ortaya koyamadı bugüne dek. konması da, bilimsel sosyalizm açısından, diyalektik açısından mümkün değil. biz, tek tek ülkelerde devrim yapacaksak, önce yurtsever olmalıyız. 70'lerde biz kemalizmin kazanımlarından yola çıkarak devrimi hedefleyebiliyorduk. bugün ülke emperyalizm tarafından kuşatılmış durumda, teslim alınmak üzere."
hesabın var mı? giriş yap